Etiket arşivi: diş çürüğü

Diş Çürüğünden Kaynaklanan Ağız Kokusu Nasıl Geçer?

Ağız kokusu günlük hayatta kişinin çok zor durumlarda kalmasına neden olabilen son derece rahatsız edici bir sorundur. Özellikle de karşılıklı iletişim halinde olunması zorunlu işlerde çalışan kişiler için kötü ağız kokusu adeta bir kabus gibidir. Ağız kokusu nedenleri arasında en önemlilerinden biri de çürüktür. Diş çürüğünden kaynaklı ağız kokusu sıklıkla görülmekle beraber bunun en önemli sebebi çürüğün oluşturduğu oyukta sürekli birikmeye devam eden bakterilerdir.

Yine çürük oyuğu içerisinde biriken yemek artıkları da kötü bir koku oluşmasına neden olur. Diş minesinin zamanla aşınması ve yeterli düzeyde diş bakımına özen gösterilmemesi ne yazık ki bir süre sonra minenin aşınarak diş çürüğü oluşmasına neden olur. Çürük oluşan doku zamanında müdahale edilmezse zamanla büyümeye başlar ve diş dokusunu yok ederek doku üzerinde siyah renkli bir çukur oluşmasına neden olur.

Çürük ilerledikçe diş dokusu tahrip olur ve ilerleyen evrelerde diş koparak dişten ayrılır. Oysaki çürüğün ilk evresinde yapılan basit müdahaleler ile çürük dişten uzaklaştırılarak oluşan bu boşluk için de dolgu malzemeleri kullanılarak dişin kurtarılması mümkün olmaktadır. Ancak çürüğün ilerleyerek diş pulpasını etkilediği ve diş kökünün canlı dokusunu tahrip etmesi halinde kanal tedavisi uygulanması gerekir.

Bazen kanal tedavisi yapılmasına rağmen diş ağrısı sürebilir ya da bu bölgede diş apsesi oluşabilir. Böyle durumlarda ne yazık ki dişin çekilmesi kaçınılmaz bir hal alır. Ülkemizde ne yazık ki çoğu kişide çocukluk döneminden başlayarak aşılanan diş hekimi fobisi nedeni ile çürük ağrısı çekmesine rağmen diş hekimine gitmemekte direnmektedir.

Bir süre sonra diş çürüğü ağız kokusu yapmaya başlar ve oluşan bu kötü ağız kokusu nedeni ile hasta diş hekimine gitmeye mecbur kalır. Ağızdan kötü koku gelmesi eğer diş çürüğünden kaynaklanıyor ise bu durumda çürük diş tedavisi uygulanmadan bu ağız kokusundan kurtulunması mümkün değildir. Yani ağız kokusu için bitkisel çözümler kullanılsa bile bu çözümlerin tümü sadece kısa süreli etkiler gösterecek çürük nedeni ile bir süre sonra yine ağızdan kötü kokular yayılmaya devam edecektir. Çürük ağız kokusu yapar ve çürüğün boyutuna bağlı olarak çok kötü bir ağız kokusu yayılması da mümkündür. Ağız kokusu tedavisi için mutlaka çürüğün diş yüzeyinden uzaklaştırılması ve ortaya çıkan açığın özel dolgu malzemeleri ile kapatılması gerekir.

Diş Sağlığı İçin Neler Yapmalıyız, Nasıl Beslenmeliyiz?

Diş sağlığı pek çoğumuzun gün içerisinde dikkat etmediği ancak küçük bir sorun yaşanması halinde değerini anlayabildiğimiz çok önemli bir konudur. Günümüzde sağlıklı dişlere sahip olmak sadece sağlık açısından değil aynı zamanda estetik görünüm açısından da büyük bir öneme sahiptir. Sağlıklı dişlere sahip olmak isteyen kişilerin düzenli diş bakımı yapmalarının yanı sıra aynı zamanda beslenmelerine de dikkat etmeleri gerekir.

Özellikle de beslenmede diş sağlığına yararlı olan besinler tüketilmeye çalışılmalı, diş sağlığına zararlı olan gıdaların tüketimi ise sınırlandırılmalıdır. Günümüzde yapılan araştırmalar diş çürüğü görülme sıklığının büyük oranda arttığını gösterirken bundaki en önemli faktör olarak abur cubur tüketiminde yaşanan artış olduğu belirtilmektedir. Aşırı şekerli ve tatlı yiyeceklerin tüketimi diş sağlığı açısından son derece zararlıdır.

Buna ek olarak yine asitli içeceklerin tüketimi de diş sağlığını olumsuz bir şekilde etkiler. Bu tip içeceklerin tüketimi halinde içerisinde bulunan asit direkt olarak dişlere saldırmaya başlarken aynı zamanda dişlerin bu asitli içecek hemen tüketildikten sonra fırçalanırsa daha da zarar görmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca asitli içecekler tüketilmemeli ya da tüketimleri sınırlandırılmalı ve bu tip içecekler tüketildikten hemen sonra dişler fırçalanmamalı ve bir süre beklenmelidir.

Ancak bu bekleme süresi iyi ayarlanmalı, diş fırçalama ihmal edilmemelidir. Diş sağlığı açısından önemli olan bir başka etken de kalsiyum yönünden zengin gıdaların tüketimine gösterilen önemdir. Özellikle de çocukluk döneminde süt ve süt ürünlerinin tüketimine önem gösterilmeli, sağlıklı beslenme kurallarına gereken özen gösterilmelidir. Sağlıklı beslenen ve günlük diş bakımlarını özenle gerçekleştiren kişilerin kalıcı dişleri ile çok uzun süre yaşadıkları tartışılmaz bir gerçektir.

Şimdiye kadar geliştirilen tüm yapay diş uygulamaları asla gerçek dişin yerini tutamaz. Bu nedenle bireyin amacı kalıcı dişlerini korumak ve uzun yıllar dişleri ağıda tutabilmektir. Bunu sağlayabilmek için ise yapılması gereken şeyler ise sağlıklı beslenmek, diş bakımına özen göstermek ve düzenli olarak diş hekimini ziyaret ederek dişlerin sağlığından emin olunmasıdır. Özellikle de diş hekimi ziyaretleri mutlaka düzenli olarak yapılmalı ve hiçbir sağlık sorunu olmasa da ziyaretlere devam edilmelidir.

Bebeklerde Biberon Çürüğü Nasıl Engellenir?

Ne yazık diş çürükleri sadece yetişkinlerin değil aynı zamanda çocukların ve bebeklerin de yaşayabilecekleri ciddi sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Bebeklerde süt dişlerin çıkmaya başlaması ile beraber diş bakımı da başlamalı, süt dişlerin yerini kalıcı dişlere bırakana kadar ağız içerisindeki yerlerini korumasına çalışılmalıdır. Bebeklerde diş çürüğü ya da bilinen bir diğer adı ile biberon çürüğü ne yazık ki günümüzde annelerin çok daha bilinçli olmalarına rağmen daha sık görülmektedir.

Bunun en önemli nedenlerinden biri de anne sütü ile beslenme yerine çoğu annenin erken dönemde bebeklerini hazır mamalar ile desteklemeyi seçmeleridir. Oysaki anne sütü bebeğin diş gelişimi ve diş sağlığının yanı sıra aynı zamanda genel sağlık durumu ve geleceği açısından da çok önemlidir. Annenin sütünün yetersiz olduğu ya da anne sütü ile beslenmenin mümkün olmadığı durumlarda ise biberon çürüğü oluşmasını engellemek adına özel önlemlerin alınması gerekir.

Bunlardan ilki kesinlikle bebeği biberonla uyutmamaktır. Pek çok bebek biberonla mamasını tüketirken uykuya geçiş yaşar. Ancak biberonla beslenen bebeklerde bu alışkanlığın edinilmesi diş temizlenmediği için diş çürüğü oluşma riskini arttırır. Bebeklerde biberon çürüğü oluşmasının en önemli nedeni gece biberonla uykuda beslenme ve biberonla uykuya geçiş alışkanlıklarının edinilmesidir.

Yine bazı annelerin bebeğin biberonu daha kolay alması adına biberonun uç kısmına tatlı bir şeyler sürmesi ya da şeker ve meyve sularını bebeklerine içirebilmek için bunların içine şeker katmaları da ne yazık ki süt dişlerin çürümesi için büyük bir tetikleyici olmaktadır. Bu tip olumsuzlukların önlenmesi adına mutlaka bebek biberonla beslendikten sonra bir miktar bebeğin su içmesini sağlamaktır.

Su temizleyici görevi üstlenerek dişlerin yüzeyinde biriken zararlı maddelerin bir miktar temizlenmesini sağlayacaktır. Buna ek olarak ilk süt dişin çıkması ile beraber mutlaka sabahları ve akşamları temiz, yumuşak bir bez parçası ıslatılarak silinip temizlenmelidir. Daha sonra bebek büyüdükçe ve diş sayısı arttıkça diş fırçalama alışkanlığı kazandırılarak diş bakımına devam edilmelidir. Bu sayede biberon çürüğü önlenirken çocukların süt dişlerinin korunarak kalıcı dişlerin daha sağlıklı bir şekilde çıkması sağlanmış olur.

Diş Çürüğünün Belirtileri Nelerdir?

Diş ağrısı şikayetleri ile diş hekimine başvuruda bulunan kişilerin büyük çoğunluğunda diş çürüğü olduğu görülmektedir. Diş çürüğü ilk dönemlerde hafif şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olurken çürüğün boyutunun artmasına bağlı olarak ortaya çıkan şikayetlerin miktarında da artış olur ve şiddetli ağrı atakları yaşanır.

Ancak yaşanan her ağrı diş çürüğü olmayabilir. Peki, diş çürüğünün belirtileri nelerdir? Diş çürüğünün en önemli belirtisi ilk başlarda duyulan hafif ağrı ataklarıdır. Bu ağrılar genelde yemek yerken çürük dişin olduğu tarafta çiğneme yapılması esnasında duyulur. Çürüğün ilerlemesi ile beraber ağrının şiddeti de artar ve artık çürüğün olduğu tarafta yemek yenmesi bir süre sonra mümkün olmaz.

Yine çürüğün boyutlarına bağlı olarak diş hassasiyeti oluşur ve sıcak ya da soğuk yiyeceklerin tüketilmesi halinde yine şiddetli bir ağrı hissi oluşur. Zaten hastaların bir çoğu şiddetli ağrı nedeni ile diş hekimine başvuruda bulunur. Burada diş hekimi ilk önce diş çürüğünün boyutunu inceler ve dişin kurtarılması için yapılabilecek bir müdahale olup olmadığına bakar.

Diş çürüğü tedavisi için uygulanabilecek ilk yöntem çürüğün kazınarak diş yüzeyinden uzaklaştırılması ve bunun ardından oluşan bu boşluğun diş dolgusu ile doldurularak tedavinin tamamlanmasıdır. Ancak diş çürüğünün ilerlediği ve diş pulpası adı verilen canlı dokuyu öldürmesi halinde kanal tedavisi uygulanması zorunludur. Kanal tedavisi ile bu ölen doku dişten uzaklaştırılarak daha sonra yine dolgu gibi yöntemler kullanılarak dişin korunmasına çalışılır.

Ancak diş çürüğünün çok ilerlediği ya da kanal tedavisi sonrası şişlik ve ağrı şikayetlerinin ortaya çıkması durumunda çürük dişin çekilmesi kaçınılmaz bir hal alabilir. Bu durumda çürük diş çekilerek ağızdan uzaklaştırılır ve oluşan bu boşluğa yapay diş seçenekleri arasından bir çözüm bulunur. Genelde günümüzde diş hekimleri eksik diş tedavisi için implant diş kullanmayı tercih etmektedir. İmplant dişler hem sağlıklı hem de estetik bir görünüme sahiptir.

Diş Çürümesi Önlenebilir Mi?

Diş çürükleri genelde yanlış beslenme ve yeterli miktarda ağız ve diş bakımına özen gösterilmemesi sonucunda görülmekle beraber bazen tüm bunlara dikkat edilse dahi ortaya çıkabilmektedir. Buradaki anahtar soru “diş çürümesi önlenebilir mi?” sorusudur. Bu sorunun yanıtı hayır olmakla beraber alınan önlemler ile bunun geciktirilmesi mümkündür. Yani genetik faktörler, çocukluk döneminde kullanılan antibiyotikler gibi nedenlerle kişinin diş bakımına çok özen göstermesine rağmen diş çürüklerinin gelişme riski bulunabilir.

Günümüzde geliştirilen pek çok yöntem ile bu sürecin geciktirilmesi ise mümkündür. Özellikle de çocuklarda süt dişlerin çürümemesi adına geliştirilen çok başarılı yöntemler bulunmaktadır. Süt dişlerin erken düşmesi ardından gelen kalıcı dişlerin düzgün bir diziliş sergilemeleri ardına büyük sorunlar yaşanmasına neden olduğu için bunun engellenmesi adına pek çok yeni yöntem geliştirilmiştir. Tropikal flor uygulaması bunların arasında başarısı ile öne çıkan en etkili yöntem olarak kabul edilmektedir. Özellikle de çocukluk döneminde yoğun antibiyotik kullanan ya da şeker tüketme alışkanlığı nedeni ile diş sağlığı zayıflayan çocuklarda dişlerin desteklenmesi çok önemlidir.

İşte tropikal flor desteği tam bu amaçla uygulanmakta ve zayıflayan diş minesinin yüzeyini sararak  dişlerin daha uzun süre dayanmasını sağlamaktadır. Zamanından önce düşen süt dişler nedeni ile ileri ki zamanlarda çarpık diş tedavisi için çok daha fazla emek ve bütçe harcanması gerektiği için bu tip önlemlerin alınması çok önemlidir.

Diş çürüğünün önlenmesi adına alınabilecek bir diğer etkili önlem ise kesinlikle düzenli diş hekimi muayenesidir. Çünkü aynı diş hekimi tarafından takip edilen hastanın dişlerinin gelişimi hekimin gözlemi altındadır ve oluşan diş çürükleri çok yakın dönemde tespit edilerek hemen müdahalede bulunulur ve dişin kurtarılması sağlanır. Yine diş minesinin zayıflaması ve çürüklere açık hale gelmesi halinde diş hekimi gereken önlemlerin alınmasını hemen sağlayarak dişin korunmasını sağlar.

Diş Çürükleri Nasıl Oluşur?

Sağlıklı dişlere sahip olmak herkesin ortak amacıdır. Ancak bazen diş bakımına ne kadar özen gösterilirse gösterilsin ne yazık ki bazen diş çürükleri oluşabilmektedir. Peki dişler neden çürür, diş çürükleri nasıl oluşur? Dişlerimizin yüzeyi diş minesi adı verilen özel bir katman tarafından korunur.

Bu katman zamanla tüketilen gıdalara bağlı olarak diş yüzeyinde biriken bakteriler tarafından tahrip edilir. Yine diş bakımı esnasında yapılan hatalar da diş minesinin yıpranmasına neden olur ki bu da diş minesinin yüzeyinde deliklerin açılmasına neden olur. İşte oluşan bu siyah renkli yapılara diş çürüğü adı verilir.

Diş çürüklerinin oluşmasındaki en önemli neden diş minesinin aşınarak yüzeyinde küçük oyukların meydana gelmesidir. Oluşan bu oluklarda zamanla daha fazla bakteri birikmeye başladığı için çürük yüzeyi büyük bir hızla genişlemeye başlar.  Bu nedenle diş çürüğüne mümkün olan en kısa sürede hemen müdahalede bulunulmalıdır. Diş çürüğü tedavisi için kullanılacak olan yöntemde çürüğün boyutuna bağlı olarak belirlenmektedir. Erken evrede yakalanan diş çürükleri diş yüzeyinden kazınarak temizlenmekte ve bu sayede çürük olan doku dişten uzaklaştırılmaktadır.

İlerleyen evrelerde ise çürük dokusu daha büyük olacağı için temizlenen bölgeye yama yapılması gerekir. Yapılan bu işleme dolgu denir. Günümüzde amalgam dolgu olarak bilinen gri dolguların yerine artık beyaz renge sahip olan porselen dolgu uygulaması tercih edilmektedir. Ancak arka dişlerde çiğnemenin daha yoğun gerçekleştirilmesi nedeni ile basınç daha güçlü bir şekilde yaşandığından dolayı amalgam dolgunun tercih edilmesi önerilmektedir.

Bazı durumlarda ise çürük diş köküne kadar ilerler ve diş sinirine ulaşır. Diş sinirinin canlılığını kaybetmesine neden olan bu gibi durumlarda kanal tedavisi uygulanması zorunludur. Sinirin çıkarıldığı bu işlemde tekrar dolgu yapılır ve uygulamanın başarısı takip edilir. Eğer yapılan tedaviye rağmen diş iltihabı oluşursa bu durumda diş çekimi zorunlu hale gelir.

Yine diş çürüğünün çok ilerlediği ve dolgu yapılacak alanın kalmaması halinde çürük dişin çekilmesi gerekir. Günümüzde artık diş çekimi için geliştirilen yeni yöntemler sayesinde artık ağrısız diş çekimi yapılarak hastalar rahatlatılmak ta ve daha kolay bir şekilde tedavi tamamlanmaktadır.

Diş Çürüğü Nasıl Oluşur?

    Ağız ve diş sağlığı, konusunda en fazla önem gösterilmesi gereken meseledir diş çürüğü. Peki diş çürüğü nedir ve nasıl oluşur?

   Diş çürükleri daha çok koyu renklenmelerle birlikte görülen oyuklar olarak algılanmaktadır. Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına sebep olmaktadır.

Kişinin ağız ve diş yapısına ve hatta tükürük kalitesine göre de çürük oluşumu görülmektedir. Çürük oluşumu engellenebilir. Doktor kontrolünde tavsiyelere uyarak, yemek yeme alışkanlıkları değiştirilerek ve önemlisi temizliğine özen göstererek…

Günümüzde de çürüğü deneyimlemeyen çok az hasta olduğunu görüyoruz. Bir şekilde başımıza gelen ve çoğunlukla önemsemediğimiz, ağrı yapmadıkça geciktirdiğimiz bu çürükler aslında sadece ağzımızı değil neredeyse tüm bedenimizi etkiliyor.

Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, diş veya diş etinde oluşan iltihabın kan dolaşımı yoluyla vücudun her yerine gittiğini belirterek, bedenimizin tehlikede olduğunu doğruluyor. Eklemlere, kalbe, böbreğe ve mideye etki ediyor.

Dişlerimiz bize özgüler ve her biri bizim için kıymetli… Çürümesine engel olamadığımız durumlarda çekilmeli mi yoksa kurtarılabilir mi? Çürük dişin çekilmesi en ekonomik yöntemdir. Fakat doğal dişlerin korunması çok önemlidir. Bu yüzden diş kurtarılabilir bir haldeyse çekilmesi son tercih olmalıdır. Çürük oluştuktan sonra maalesef geri dönüşü yoktur.

Çürük oluşmadan gerekli önlemler alınmalı. Çürük çok ilerlememişse, başlangıç aşamasındaysa doktorlar flor uygulayarak dişin kendini yenilemesine yardımcı olabilmektedir. Eğer çukur oluşmuşsa içini doldurma yöntemine başvurulur. Son çare diş çekilir. Ve çürük diş çekilmezse bahsettiğimiz tüm hastalıklara davetiye çıkartılmış olur.

Ağız ve diş sağlığınıza önem verin. Bunun sırrı eğitim ve özen… Doktorunuzun tavsiyelerine kulak verirseniz hem doğal dişlerinize uzun süre sahip çıkar hem de kaliteli bir yaşam sürmüş olursunuz.

Kısaca çürük deyip geçmeyin!

Dişler Neden Çürür, Nasıl Tedavi Edilir?

Diş çürükleri çeşitli pek çok nedene bağlı olarak gelişebilir. Bunlar arasında ilk sırayı ise yetersiz diş bakımı alır. Gün içerisinde tükettiğimiz yiyecek ve içeceklerin içerisinde yer alan maddelerin asit oluşturması ağız içerisinde biriken bakteriler ile birleşerek diş minesini zamanla aşındırmakta ve bu aşınma miktarına bağlı olarak diş yüzeyinde koyu lekelenmeler olarak kendisini gösteren diş çürükleri oluşmaktadır.

Dişlerin çürümesindeki en önemli etken ne yazık ki düzenli olarak diş fırçalama alışkanlığının bulunmamasıdır. Yine yanlış diş fırçalama teknikleri ve hatalı diş macunu kullanımı da dişlerini fırçalayan kişilerin dişlerinde çürük oluşmasına neden olmaktadır. Kişi dişlerini ne kadar çok fırçalarsa fırçalasın sürekli olarak asitli içecekler tüketiyorsa ya da aşırı şekerli gıdaları çok fazla yiyorsa yine dişlerinde zamanla diş çürüğü oluşma riski yükselmektedir. Yani aslında sağlıklı dişlere sahip olmak için hem düzenli olarak diş bakımı yapılmalı hem de sağlıklı ve dengeli beslenme kurallarına uyulmalıdır.

Bunlara ek olarak kişinin yaşadığı hormon dengesizlikleri, sahip olduğu genetik faktörler ve kullandığı ilaçların yan etkilerine bağlı olarak diş çürüğü oluşma ihtimali de bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar özellikle de çocukluk döneminde sık sık antibiyotik kullanmanın diş çürüğü riskini arttırdığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle çocuğu çok sık antibiyotik tüketen ailelerin hem diş bakımı konusunda daha hassas davranmaları hem de flor desteği gibi çocuklarda diş koruyucu tedavi yöntemleri hakkında diş hekimlerinden bilgi almaları önemlidir.

Diş çürüğü tedavisi için uygulanan 3 yöntem bulunmaktadır. Bunlardan ilki erken dönemde yakalanan diş çürükleri için uygulanan dolgu tedavisidir. Bu yöntemde çürük diş yüzeyinden temizlenmekte ve açılan yeni alan özel malzemeler ile doldurularak kapatılmaktadır. İlerleyen çürüklerde ise ikinci yöntem olan kanal tedavisi uygulanmakta ve dişin kurtarılmasına çalışılmaktadır. Ancak kurtarılamayacak kadar çok çürüyen dişlerde üçüncü tedavi yöntemi olan çürük dişin çekimi yapılmalıdır. Günümüzde çürük dişlerin çekilmesi için ağrısız diş çekimi gerçekleştirilmektedir.

Çürük Diş Çekilmezse Ne Olur?

Dişlerin yeteri kadar bakım görmediği ve ağız sağlığına dikkat edilmediği durumlarda ne yazık ki diş çürükleri kaçınılmaz bir hal alır. Pek çok kişi ise diş çektirmekten korkmaktadır. Çürük diş çekilmezse pek çok sağlık sorunun oluşması kaçınılmazdır. Bunlardan ilki ve belki de en çok acı duyulmasına neden olan ise diş apsesi görülmesidir.

Diş apsesi farklı pek çok nedenden dolayı oluşabileceği gibi önemli görülme nedenlerinden biri de tedavi edilmeyen diş çürümesidir. Diş çürüğü tedavi edilmezse bir süre sonra diş kökünde iltihap oluşmasına neden olur ki bu da son derece ağrılı bir süreçtir. Üstelik antibiyotik kullanılarak iltihap geçene kadar dişin çekilmesi de mümkün olmaz. Bu nedende diş çürüğü fark edildiği anda hemen uzman bir diş hekimine başvuruda bulunularak çürüyen dişin zamanında çekilmesi sağlanmalıdır.

Üstelik günümüzde artık ağrısız diş çekimi yöntemleri sayesinde hastaların diş çekimi çok daha kolay bir şeklide, acı duymaları engellenerek yapılabilmektedir. Bu sayede dişçi fobisi yaşayan kişilerin dahi diş çekimleri büyük bir kolaylıkla yapılmaktadır. Yine çürük dişin çekilmemesi halinde diş yüzeyinde biriken ve dişin çürümesine neden olan zararlı bakteriler diğer sağlam dişlere de sıçrayacak ve çürük diş sayısı ağız içerisinde hızla artacaktır.

Yapılan araştırmalar özellikle de kalp kapakçığının gevşek olması gibi kalp hastalığı bulunan kişilerde diş çürüklerinin büyük sağlık sorunlarına yol açtığını ortaya koymaktadır. Yine çürük dişte bulunan enfeksiyonun kısa sürede tüm vücuda yayılması da asla riske edilemeyecek kadar büyük bir sorundur. Bunun gibi istenmeyen durumların yaşanmaması adına mutlaka ağzında çürük diş bulunan kişilerin vakit kaybetmeden bir diş hekimine başvuruda bulunmaları gerekir.

Zaten çürük dişin çekilmesi diş hekimi tarafından en son tercih edilecek şeydir. Diş hekimi tarafından tercih edilen ilk şey her zaman dişin kurtarılmasıdır. Bunun için diş çürüğü temizlenerek diş dolgusu ya da ilerleyen durumlarda diş kanalı tedavisi yapılması planlanır.

Çürüğün İlerlemesini Önlemek Mümkün Müdür?

Diş çürükleri hem estetik açısından sahip oldukları kötü görüntüleri hem de sağlık açısından açtıkları pek çok sorun nedeni ile ciddiye alınması gereken diş hastalıkları arasında yer almaktadır. Dişlerin gerekli bakımı görmemeleri, genetik faktörler, çeşitli hastalıklar ve ilaçların yan etkilerine bağlı olarak diş çürüğü oluşabilir. Önemli olan diş çürüğünün ilk etapta yakalanmasıdır.

Düzenli diş hekimi muayenesi bu konuda en büyük yardımcınız olacaktır. Hiçbir şikayetin olmadığı durumlarda dahi en az 6 aylık dönemlerde diş muayenesi yaptırılması olası diş çürüklerinin erken dönemde yakalanmasını sağlayabilir. Diş çürüğünün ilk evrede yakalanması halinde diş hekimi sadece diş çürüğünü kazıyarak diş yüzeyinden temizlenir ve oluşan bu boşluğu uygun dolgu malzemeleri ile doldurarak mümkün olan en iyi şekilde dişin kurtarılmasını sağlar. Unutulmamalıdır ki bugün en pahalı tedavi yöntemleri dahi asla kişinin kendi dişinin yerini tutamaz. Bu nedenle öncelik her zaman gerçek dişin ağız içerisindeki yerinin korunmasıdır.

Diş çürüğünün ilerlemesini önlemek tabi ki mümkündür ancak bunu kişinin tek başına başarması beklenemez. Bu konudaki en büyük yardımcınız diş hekiminiz olacaktır. Düzenli olarak aynı diş hekimine gitmek hekimin dişlerinizi tanıyarak diş takibini gerçekleştirmesi açısından çok önemlidir. Diş hekimi bu sayede hastasının bir önceki muayene bulguları ile yeni muayenenin bulgularını karşılaştırarak dişlerde oluşan dejenerasyonu fark edecek ve buna uygun bir tedaviye başlayacaktır.

Diş yüzeyinde ilerleyen ve diş köküne doğru ulaşan diş çürükleri için son tedavi yöntemi kanal tedavisi uygulanmasıdır. Bu tedavide diş kökünde bulunan canlı sinir gerçekleştirilen bir müdahale ile çıkarılır ve boşalan alan dolgu malzemeleri kullanılarak doldurulur. Ardından hastanın takibi gerçekleştirilir. Kanal tedavisinden sonra ağrı ya da bölgede şişlik oluşması halinde bu durumda tedavinin başarılı olmadığı anlaşılır ve diş çekimi gerçekleştirilir. Zaten kanal tedavisi çekilmesi gereken dişe gerçekleştirilen son bir müdahaledir ve diş çekimi olmadan tedavinin başarılı olup olmayacağı denenir. Yani kanal tedavisi sonrası diş çekimi çoğunlukla görülebilen bir durumdur.

Diş çürüğünün ilerlemesini durdurmak adına tek başına dişin sürekli fırçalanması, diş ipi kullanılması ya da ağız gargarası yapılması gibi yöntemler işe yaramaz ve mutlaka bir diş hekimi desteği alınması zorunludur.